Cafe-Restaurant Amsterdam’ın tarihi, sayısız fabrikanın kurulduğu, 19. yüzyılın sonundaki sanayi devrimine dayanmaktadır. Hollanda’nın ilk musluk suyu şirketi olan Amsterdamsche Duinwater-Maatschappij, 1897 yılında Amsterdam’da bir pompa istasyonu kurmaya karar vermiştir ve şirketin çalışmaya geçmesiyle, Haarlemmerweg Pompa İstasyonu 1900’lerin başında faaliyete geçmiştir.

Haarlemmerweg Pompa İstasyonu’nda ana binanın arkasında her biri yaklaşık 10.000 metreküp suyu tutan dört yer altı rezervuarı bulunmaktaydı. Bu su, mahzendeki büyük borulardan ve eski su kulesinden, makine dairesindeki (şimdi restoran olarak kullanılan alan) dört pompa ile şehre geliyordu. Başlangıçta, pompalar kazan dairesinin önündeki sekizgen binada bulunuyor ve buharla çalışıyordu. 1940’lı yıllarda Van Slingelandtstraat’ta yeni bir yere taşınmıştır ve 1996 yılına kadar faaliyetine devam etmiştir.

Westerpark Şehir Meclisi, pompa istasyonunun restore edilmesine karar verdi ve 20 Aralık 1996’da, şu an eski makine dairesinde bulunan, Cafe-Restaurant Amsterdam kapılarını halka açtı. Diğer alanlar ofislere ve bir spor salonuna tahsis edildi. Makine odası eski çalışanlar tarafından o kadar iyi bakılmıştı ki, su çeşmesinin üzerindeki balık dekorasyonunun bile boyanması gerekmiyordu. Eski kontrol panelleri ve üç pompa haricinde diğer her şey olduğu gibi bırakıldı. Ayrıca Cafe-Restaurant Amsterdam’ın aydınlatması, eski Ajax Stadyumu ve Olimpiyat Stadı’nın 22 adet, stadyum lambaları tarafından sağlanmaktadır. 

Büyük bir tarihi değere sahip, yüksek kaliteli yemek menüsü ile ilginç bir deneyim sunan Cafe-Restaurant Amsterdam, gastronomi meraklılarının kaçırmaması gereken ikonik mekanlarından biri olma yolunda emin adımlarla ilerliyor.