İspanya’nın en büyük adası olan Mallorca’nın tarihi oldukça eskiye dayanmaktadır. Eski Taş Çağı döneminde burada yaşam olduğuna dair bulgular mevcuttur. Akdeniz’in tüm canlılığını hissettiren, daracık sokaklı Mallorca’da Endülüs mimarisi göze çarpmaktadır. Arap işgali sonrası bu mimari etki daha fazla kendini belli etmektedir.

Teraslar, Mallorca evlerinin olmazsa olmazıdır. Evlerin bahçelerini, adanın sokaklarını, zeytin ve portakal ağaçları süslemektedir. Mallorca evlerinde, İspanyol mimarisi ile Arap mimarisinin karışımıyla ortaya çıkan, mimari bir üslup olan Müdejar ya da Müdeccen etkisi görülmektedir. Gösterişli olarak tasarlanan yapılar, sıcak hava nedeniyle yıllar içerisinde yerini beyaz badanalı, sade evlere bırakmıştır. Adanın sahil kısmında rengarenk evler göze çarpmaktadır. Dünyanın en turistik adalarından biri olan Mallorca, özel malikanelere, helikopter pistlerine ve lüks yaşantılara ev sahipliği yapmaktadır. 

Mallorca’nın pitoresk köylerinden biri olan Valldemossa, adanın orta çağ kasabası olarak ünlenmiştir. Denizden yüksekte ve dağların eteklerinde kurulmuştur. Taş evler, taş kaldırımlı sokaklar, her renkten çiçeklerle bezenmiş balkonlar ile ünlü olan Valldemossa; ünlü besteci Frédéric Chopin’in Prelude’ü bestelediği yer olarak bilinmektedir.