İstanbul’un en güçlü tarihi simgelerinden biri olan Ayasofya, havada asılı gibi duran baş döndürücü kubbesi, yekpare mermer sütunları ve eşsiz mozaikleriyle Bizans Dönemi’nin mimari başyapıtlardan biridir. İnşa edildiği dönemin yenilikçi mimarisi, dini önemi ve olağanüstü güzelliğiyle yüzyıllara meydan okuyan yapıt, İmparator Justinianus tarafından dönemin ünlü mimarları Trallesli (Aydın) Anthemios ve Miletoslu (Balat) Isidoros'a inşa ettirilmiştir. Fatih Sultan Mehmet’in İstanbul’u fethiyle Ayasofya, camiye dönüştürülür. Görkemli varlığını, Osmanlı mimari unsurlarının eklenmesiyle sürdüren ibadethane, Cumhuriyet Dönemi’nde, Atatürk’ün emri üzerine Bakanlar Kurulu kararıyla müze haline getirilir. İmparator Kapısı, Güzel Kapı ve Mermer Kapı'larıyla bilinen Ayasofya'da birçoğu antik şehirlerden getirilen toplam 104 sütun bulunuyor. Her yıl yüzbinlerce kişi tarafından ziyaret edilen Ayasofya, dünyanın en uzun süreyle (15 yüzyıl) ibadet yeri olmuş yapılarından biridir.