Bir rivayete göre Mihrimah Sultan Camii; büyük bir aşk hikayesinin mimariye yansımasıdır. Yapımı tamamlandıktan sonra ortaya çıkan ve dillere destan olan bu aşk; duyguların sanata dökülmüş halini yansıtıyor. Kanuni Sultan Süleyman’ın kızı Mihrimah Sultan, 17 yaşına geldiği zaman babası tarafından evlendirilmek ister. Adaylardan biri Rüstem Paşa, diğeri Mimar Sinan’dır. Ünlü mimarın Mihrimah Sultan’a karşı içten içe hayranlık ve büyük bir aşk beslediği kimse tarafından bilinmemektedir. Mimar Sinan evli olduğu için, Mihrimah Sultan Rüstem Paşa ile evlendirilir. 

Mimar Sinan, aşkını sanatına dökmek ister ve karşımıza iki eser ile çıkar. Edirnekapı’daki ve Üsküdar’daki Mihrimah Sultan Camii. Özellikleri ise; iki caminin de aynı anda görülebildiği bir konumdan, gece ve gündüzün eşit olduğu 21 Mart’ta, yani Mihrimah Sultan’ın doğum gününde; Edirnekapı Camii’nin tek minaresi ardından güneş batarken, Üsküdar Camii’nin ardından ay doğar. Mihrimah’ın kelime anlamı da güneş ile aydır.

1540 yılında yapımına başlanan Üsküdar’daki Mihrimah Camii’nin inşası 1548 yılında tamamlanmıştır. 10 metre çapında kubbesi olan caminin denize bakan tarafında, 20 köşeli mermer bir şadırvan bulunur, denizden gelecek rüzgara karşı korunacak şekilde yapılmıştır. Avlusu diğer camilere göre önden daha küçüktür. Kubbesi, ön cephesi dışındaki diğer üç cepheden yarım kubbelerle desteklenmiştir.

1562 senesinde Edirnekapı’da yapımına başlanan ikinci cami, 1565 yılında tamamlanmıştır. 37 metre yüksekliğindeki kubbe, üç kemere yaslanmaktadır. Mihrap ve minber taş işçiliğiyle yapılmıştır. Sağ tarafta medreseler, karşısında 7 kubbeli 8 mermer granit sütunlu son cemaat yeri vardır. Bahçede şadırvan, sağda minaresi, cadde kenarında da hamam yer almaktadır.

Mimar Sinan’ın destansı aşkının asırlara meydan okuyan eşsiz simgesi olarak gösterilen Mihrimah Sultan Camii, İstanbul’un ikonik yapılarındandır.