Sürdürülebilir mimari anlayışının hüküm sürdüğü, teknolojik standartlara sahip yapılarıyla modern olduğu kadar etkileyici tasarımlara da imza atan İngiliz mimar Norman Robert Foster 1935 yılında Manchester’da doğmuştur. İşçi sınıfı bir ailenin oğlu olan Foster, muhasebe ve ticaret hukuku üzerine eğitim almış, mimarlık kariyerine ise çok sonraları Manchester Üniversitesi’nde Mimarlık ve Şehir Planlama bölümünü okuyarak başlamıştır. 1961 yılında mezun olarak yüksek lisans eğitimi için, Henry Bursu’nu kazandığı Yale Üniversitesine gitmiş, kendisi gibi İngiliz Mimar Richard Rogers ile tanışmıştır. 1963 ülkesine geri dönmüş, döner dönmez de sonradan eşi olacak Wendy Cheesman, Richard Rogers ve Su Brumwell ile “Team 4” isimli mimarlık ofisini açmışlardır.

Kariyer yaşamı boyunca estetik duyuların ağır bastığı tasarımlarıyla adından söz ettiren Foster, bu tasarımlarına kazandırdığı işlev ve teknolojik alt yapılarla da dünyaca üne kavuşmuştur. İyi bir mimari tasarımın insanlar için işlevsel, ekolojik ve doğal, kaliteli ışık alan; sokak manzarasıyla entegre yaşanabilir çözümlerde saklı olduğuna inanıyordu. 1967 yılında kurduğu Foster + Partners Mimarlık Ofisi, günümüzün en önemli mimarlık ofislerinden biri olarak kabul görür.

Pritzker Mimarlık Ödülü de dahil dünya çapında birçok komiteden yüzlerce ödül kazanan Foster, sayısız projeye imza atmış ve birçoğunu hayata kazandırmıştır. 1971-1975 yılları arasında Sigorta şirketi Willis Faber ve Dumas’a tasarladığı doğal gaz ile ısıtılan, enerji tasarruflu Willis Binası, 1974-1978 yılları arasında tasarladığı Sainsbury Görsel Sanatlar Merkezi, dünyanın en yüksek köprüsü olan Güney Fransa’daki Millau Viyadüğü, 2017’de tamamlanan Apple Park, Hong Kong’daki Hongkong ve Shanghai Bank Genel Merkezi, Japonya’daki Century Tower, Kanada’nın en yüksek üçüncü binası The Bow, Londra’nın ilk ekolojik gökdeleni 30 St Mary Axe ve Londra City Hall, en çok bilinen eserleri arasındadır.