Bizans İmparatoru I. Justinianus tarafından 532 yılında yaptırılan Yerebatan Sarnıcı, İstanbul’un en büyük kapalı sarnıcıdır. Yapı, suyun içinden yükselen ve sayısız gibi görülen mermer sütunlar görünümüyle halk arasında “Yerebatan Sarayı” olarak da bilinmektedir. Ayrıca sarnıcın bulunduğu yerde önceden bir bazilika bulunması nedeniyle Bazilika Sarnıcı olarak da anılmaktadır.

Uzunluğu 140 metre, genişliği 70 metre olan Yerebatan Sarnıcı’na 52 basamaklı taş bir merdivenle inilmektedir ve sarnıçta her biri 9 metre yüksekliğinde 336 sütun bulunmaktadır. Sarnıcın kuzeybatı köşesindeki iki sütunun altına destek olarak eklenen iki Medusa başı Roma Çağı heykel sanatının örneklerinden biri olarak gösterilmektedir. 9.800 metrekarelik bir alanda bulunan Yerebatan Sarnıcı, yaklaşık 100.000 ton su depolama kapasitesine sahiptir. İstanbul’un 1453 yılında Osmanlı egemenliğine geçmesiyle Topkapı Sarayı’ndaki bahçelerin su ihtiyacının karşılanması için bir süre daha Yerebatan Sarnıcı’ndan yararlanılmaya devam edilmiştir. Sarnıç, III. Ahmed’in tahtta olduğu dönemde Kayserili Mehmet Ağa önderliğinde ve II. Abdülhamid döneminde iki büyük tadilattan geçmiştir. 1955 - 1960 yılları arasında sarnıcın bulunduğu bölgede bir inşaat çalışması yapılmış ve bu sırada meydana gelen bir kaza sonucunda Yerebatan Sarnıcı’nın kuzeydoğu duvarından ortasına doğru sekiz sütunda kırılma tehlikesi meydana gelmiştir. Sütunlar kalın beton tabakasıyla kaplanarak sağlamlaştırılmıştır, ancak izleri hala gözle görülebilmektedir. 

1987 yılında yapılan temizleme ve restorasyon çalışmaları sırasında Yerebatan Sarnıcı’na yürüme platformları eklenmiştir.